1 Şubat 2010 Pazartesi
EKMEK İYİ GELİR
İlk kez Tijen İnaltong'un yazılarından birinde okumuştum. Bir İspanyol sözüymüş; "ekmek, tüm acılara iyi gelir". Şimdi baktım da, ilk yazılarımdan birine de bu başlığı atmışım.
O zamanlar, ekmek mayalarken bir şeyler ters giderse, paniğe uğrardım. Sanki, pişince ekmeğin mayalanması sırasında atladığım her ne ise o yoluna girecekmiş gibi, ekmeği hemen pişirmeye kalkardım. Böylelikle, hiç kabarmamış ekmek elde etmek sonucunu garantilemiş olurdum.
Sonra sabretmeyi, mayanın çalışmasına izin vermeyi, doğal akışa bırakmayı, hata yapmışsam ekleye çıkara düzeltmeyi öğrendim. Şimdi hiç falso vermiyor musun derseniz, olmaz mı tabii ki arada arıza çıkıyor. Ancak, arıza çıkabileceğini biliyorum, o sırada şunu da şu kadar eklesem ne olur acaba, deneyi yapıyor oluyorum ve aksayana müdahale edebiliyorum. Kısacası, olmadı bu deyip, kuşlara yem haline getirdiğim ekmek olmuyor, artık.
Dün akşam gördüm ki, oğlumun sandviçlerini yaptığım ekmekcikler bitmiş. Hemen makineye malzemeleri koydum ki, ben iki günlük yemeği birarada çıkarırken o da hamuru yoğursun ve sonra, o hamura şekil verip fırına atayım.
O sırada tüp bitti. Akşamın dar vakti, nasılsa tüpçü açıkmış, tüp geldi, salata yapayım bir yandan, hadi sofra kur, kaldır derken hamur yoğrulmuş, makine biplemeye başladı.
Amanın o da ne, bu hamur cıvık. Ne koymuşum ben buna? Hatırladım ki, biraz fazla olsun da, yarına da ekmek olsun diye sütünü fazla koymuştum, bu kadarı iyi diye eklediğim un çok gelince, biraz daha su eklemiştim filan, işte bi şekilde hamuru acayip hale getirmişim.
Dedim ya, artık panik yok. Kek kıvamlı hamuru, yoğurma kabına aldım, un ekledim, kaç zamandır ilk defa elimle yoğurdum, ekmek hamuru haline getirdim, şekil verip tepsiye dizdim, tekrar kabarttım, pişirdim.
İşte oldu. Her zamankinden çok kap kacak bulaştırdım ya, olsun. Ekmeği kurtardım.
Şimdi size bu ekmeğin tarifini veremeyeceğim, takdir edersiniz. Sadece, kahvaltı için dilimlenmiş halini gösterebilirim.
Bir de itiraf: Şu gördüğünüz ekmek, kaç zamandır yemediğim kadar çok ekmek yememe neden oldu, nasıl da ekmek gibi olmuş.
Azıcık kenarından diye başlayıp, bir parça peynirle, azıcık da tereyağı bal süreyim diye, yedim de yedim.
Kaç gündür, armudun sapı üzümün çöpü diye kafama taktığım herşeyi unuttum huzura erdim, o arada.
Şimdi yeniden gündelik hayata, bombalara, yağmura, sersemliklere, küçük takıntılarıma dönebilirim. Nasılsa, ekmek tüm acılara iyi geliyor. Yoğurmak da, yemek de.
.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder