Sabah yürüyüş yapmıştım, güya yine çıkacaktım. Sonra, bi dolu can sıkıntısı dolaştı etrafımda, tepemde. Ne sinema ne güzel hava, hiç gözüme gözükmedi.
Neyse ki, "ekmek bütün acılara iyi gelir": Yemek olduğu kadar, belki daha da çok yapmak. O zaman ne duruyorum ki?
Napoli yolculuğundan beri aklımda İtalyan ekmeği yapmak vardı.
Ekmek kitaplarındaki tarifleri gözden geçirdim. Önceden biga maya yapmak gerektiği ortaya çıktı, ee, zaman yok. Belki, hafif hileli bir yol bulurum diye bloglara baktım. Sonunda bir Ciabatta, bir de Pita yapmaya karar verdim.
İkisi de sert kabuklu ekmekler, içleri yumuşak oluyor. Biri İtalyan, öbürü Yunan; Akdeniz yani.
Aslında, iki ekmek de bizim dışı çıtır, içi pamuk ekmeklerin havasında. Aşinayız, yani.
CİABATTA
Tarifini Kırk Fırın Ekmek'ten aldım.
Hamur kek hamuru kıvamında olduğu için, toparlaması hüner istiyor. Elim alışınca, daha az yayılmış bir ekmek yapabilirim, umarım.
PİTA
Selin Çağlayan'ın pita ölçüleri gayet başarılı.
Ancak benim pitalar, kendilerini yassılaştırma işlemini eksik yaptığım için, sandviç görünümünde oldular. Gelecek sefere daha yassı pitalar yapmak amacındayım.
Aslında ters hedef tutturdum, pita yuvarlak, ciabatta yassı oldu.
Bir de tersi olsaydı, onikiden vurmuş olacaktım.
.
4 Temmuz 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
ahh ekmekçikız, içim şu pitalar gibi şişti bugün. kabardı kabardı, fırınlara tepsilere sığmaz oldu. sen de diyorsun ki, ekmek yapmak bütün acılara iyi gelir. ekmek yapmak için geç bir saat, bir daha ki pazarı beklemeli. o zamana hamurumdaki acıyı neylerim bilmiyorum efenim. dur sana acımtrak bir de gülüş bırakayım :)
Sevgili Bücek,
Hamur çok kabardıysa, şişen hamura beş-altı yumruk atıp, içindeki gazı almak hamuru söndürmek gerekir!
Hamur sönünce içindeki acı da alınmış olur diye tahmni etmekteyim.
Elden gelen bu, ne çare!?
:)
Yorum Gönder